Web Sitenizde Psikolojiyi Dahil Etmek
Dijital ürünlerinizi tasarlarken düşünmeniz gereken en önemli şey kullanıcı deneyimidir (UX). Sonuçta insanların kullanacağı bir şey üretiyorsunuz. Peki, insan psikolojisine göre UX tasarımı nasıl yapılır?
Kullanıcı deneyimi tasarımına doğu bir şekilde yaklaşmak için hedef kitlenizin düşüncelerini, bir şeyleri kavrama biçimlerini, duygularını ve tepkilerini net olarak anlamanız gerekiyor. Bu tamamen onların davranışlarıyla, alışkanlıklarıyla ve tabii ki ihtiyaçlarıyla ilgili.
İşte psikoloji, oyuna tam olarak bu noktada dahil oluyor.
İnsan beynini anlamak ve bu bilgiyi hedef kitlenize mümkün olan en iyi deneyimi sunmak için nasıl kullanacağınızı bilmek bir kullanıcı deneyimi tasarımcısının sahip olabileceği en ideal beceri kombinasyonudur.
Kullanıcı Deneyimi Tasarımında Az Daha Çoktur
Mükemmel bir web tasarımı yaptınız ve kullanıcılarınıza bunun yapabileceği bütün şeyleri göstermek istiyorsunuz. Seçim insanların istediği bir şey ama fazla seçenek ve detay sunmak hedefinize zarar verebilir. Beyinlerimizin aynı anda taşıyabileceği bilginin bir sınırı var.
"Az daha çoktur" sözüyle birçok yerde karşılaşıyoruz. Bir psikolojik çalışmada insanlardan birinde 24 farklı reçelin, diğerinde ise 6 farklı reçelin olduğu iki tezgahtan alışveriş yapmaları bekleniyor. Müşterilerin %60'ı fazla seçeneğin olduğu tezgaha yönelirken bunlardan yalnızca %3'ü gerçekten bu tezgahtan alışveriş yapıyor.
Diğer taraftan 6 reçel çeşidi seçeneğinde %30'luk kitle genellikle bir kavanoz reçel satın almış oluyor.
Bu durum Hick kanunu (Hick's Law) ile açıklanıyor.
Eğer insanlara çok fazla seçenek sunarsanız seçim yapmak için daha fazla zaman harcarlar.
Kullanıcı deneyimi tasarımının amacı kullanıcıları isteklerine mümkün olduğunca çabuk ulaşmalarını sağlamaktır. Web sitesi için yapabileceğiniz en iyi şey sunacağınız seçenekleri kısıtlamaktır.
Web sitenize psikolojiyi dahil etmek istiyorsanız, temel olarak hedef kitlenizi bunaltacak şeylerden uzak durun. Çoğu insan birçok görevi aynı anda yapabileceğini düşünür ama aslında birçoğu birden fazla görevi tamamlamakta zorluk çekerler. Web sitenizi da tam olarak bu insanlara göre şekillendirmelisiniz.
Kullanıcı Deneyiminde Empatinin Önemi
Konu kullanıcı deneyimi tasarımına gelince diğer bir önemli psikolojik faktör de empatidir. Ürünlerinizin, müşterilerinize ne ifade ettiğini anlamalısınız. Ürününüzle etkileşimleri sırasında ve genel deneyimle ilgili ne hissediyorlar?
Web sitenizden rahatsız olmuş veya anlamamış bir insandan öylece özür dileyemezsiniz. Bunun önüne geçmek için kendinizi kullanıcılarınızın yerine koymalı ve web sitenizde nelere ihtiyaçları olduğunu anlamalısınız. Kullanıcılarınızın karşılaştığı problemleri tespit etmeli ve onlara çözümlere ulaşmaları için yardım etmelisiniz.
Bunun anahtarı kullanıcılarınızla senkronize olmaktır çünkü genellikle tasarladığımız şeyle kullanıcılarınızın gördüğü şey arasında bir duvar vardır. Bu duvarı aşmak için elinizden geleni yapmak bir tasarımcı olarak sizin göreviniz ve bunu yalnızca müşterilerinizle empati kurarak yapabilirsiniz.
Kullanıcılarınızın Hafızaları Sınırlıdır
İnsanlar bir şeyler hatırlamaya çalışırken hatıralarını yeniden inşa ederler. Bu da aynı durumu 4 farklı insandan 4 farklı şekilde duymanızı açıklıyor.
Bu bilginin kullanıcı deneyimi tasarımındaki uygulaması da kullanıcıları inşa ettiğiniz web sitesinde fazla adımı hatırlamaya zorlamamaktır. Eğer hatırlamaları gereken çok fazla adım olursa, bunların bir kısmını unutabilirler.
Tasarımınızın, insan beyninin bilişsel yüküne saygılı olması önemlidir. Eğer bir kullanıcı, bir görevi tamamlamak için çok fazla düşünmeye zorlanırsa gelecekte bunu reddedecektir veya adımları unutarak aşamaları tekrar denemekten rahatsız olacaktır. Kullanıcılar web sitenizde kendilerini rahatsız hissediyorlarsa bu kullanıcı deneyiminize zarar verir.
En iyi web arayüzü pratiği kullanıcılara verilen görevlerde 3-4 adımı aşmamaktır. Eğer görevleri fazla karmaşık yaparsanız hoş olmayan bir kullanıcı deneyimine sahip olma riskiniz artar. Bu durum da size düşük kaliteli web sitesi sinyalleri ve düşük arama sıralamaları getirir.
Kullanıcıların Dikkati Tasarım Elemanlarını Nasıl Etkiler?
Dikkatin birçok türü vardır ve her biri kaynaklardan ve uyaranların yoğunluğundan etkilenir.
Seçici dikkat diye adlandırdığımız tür; otomatik dikkat türüdür. Beyniniz birden fazla durumla karşılaştığında bunları önceliklerine göre derecelendirir. Aynı anda yalnızca bir konuya odaklanabildiğimiz gerçeği bir yana, bu süreçte beynimiz belirli bir kaynağa göre en önemli parçayı seçiyor.
Kullanıcı deneyimi tasarımında kullanıcılarınızın dikkatini çekmek için "değişiklikler yapma" yetisini nasıl kullanacağınızı bilmelisiniz.
Bölünmüş dikkat, "otomatik" aktiviteler yaptığımız sırada ortaya çıkan bir şeydir. Yani beynimiz aynı anda birkaç şeye odaklanır. Bunun en iyi örneği yürürken konuşabilmemiz veya yerleri süpürürken şarkı söyleyebilmemiz olabilir. Eğer ortada benzer ve olağan görevler varsa bunları bir araya getirmenizde bir sorun yoktur. Kullanıcılarınız bunları zorlanmadan yüklenebilirler.
Eğer bu otomatik aktiviteler sırasında karşımıza bir şey çıkarsa dikkatimiz "değişken"e dönüşecektir. Kişi dikkatini tamamen bu uyarıcıya odaklayacaktır. Değişken dikkat temel olarak odağınızı bilişsel olarak farklı görevler arasında değiştirme becerinizdir.
Son olarak; sürdürülebilir dikkat. Bir insanın geniş bir zaman periyodunda tek bir aktiviteye odaklanmasıdır.
Kullanıcı deneyimi tasarımcıları için, insanların sürdürülebilir dikkati çalışma veya öğrenme aktiviteleri sırasında kullandığını bilmek önemlidir. Bu tür dikkat derin okumalarla ilgilidir.
Bir tasarımcı olarak göreviniz kullanıcılarınızın problemlerini çözebilecek, etkili tasarımlar yapmaktır. Psikoloji de, kullanıcı deneyiminde var olan bu hedefe ulaşmanızda size yardımcı olacak etkili bir faktördür. İnsan psikolojisini anlamalısınız: İnsanlar bir problemi çözmek için nasıl farklı fikirler ve düşünceler geliştiriyorlar?
İnsan Yüzleri Neden Ve Nasıl Kullanıcı Bağlılığını Arttırıyor?
Yüzler, herhangi bir şeyden daha çok dikkat çektiği için, onları ziyaretçilerinizin odaklandığı anahtar elementlerin bulunduğu yerlerde kullanabilirsiniz.
Tasarımı ilgilendiren onlarca bilimsel ve psikolojik araştırma yürütülüyor. Siz bunun üzerinde çok durmuyor olsanız da, yaptığınız seçimler, resimler ve kullanıcı arayüz elemanları kullanıcıyla bağ kurmanız konusunda çok önemli bir rol oynuyor.
Tasarımlarınızda gerçek insan yüzleri kullanmanız da bu bağı güçlendirmenin bir yolu. Bir insan yüzü görmek kullanıcıların tasarımla daha güçlü bağlarının olmasını sağlıyor çünkü bu uygulamayı, web sitesini veya bir posteri daha “insan” yapıyor. Bu da kullanıcıların daha gerçekçi duygusal bağlar kurmasına yardımcı oluyor.
Kullanıcılarla Bağlantı Kurun
Her tasarımcının kullanıcılarla bağ kurmaya yardımcı olabilecek elemanlar listesi vardır. Renk, butonların şekli, metin yazarlığı... Her biri iletişim kurmak için gerekli elemanlar. Ancak yüz tanıma bütün bunlardan çok daha güçlü üstelik uygulaması da oldukça kolay bir teknik.
Düşünün. Her gün web sitelerinde kaç tane yüzle karşılaşıyorsunuz? Şimdi de bu web siteleri arasında daha çok hangilerine bağandığınızı düşünün. Resimlerin daha büyük ve daha belirgin olduğu tasarımlar mı? Peki insanlar dışarıda vakit geçirmek isteyebileceğiniz tipler miydi?
Peki web siteniz, kullanıcılarınızın bir parçası olabiliyor mu? Kullanıcılarınızın bunu anlamasının en etkili yolu resimlerdir. Ekrandaki yüzler kullanıcılarınıza şunu söyler: Bizim gibi misiniz veya bizim gibi olmak ister misiniz? Pozitif cevaplar web sitenize olan bağlılığı arttırır. Bu, kullanıcılarınızın sunduğunuz hizmete veya ürüne yakın olup olmadıklarını gösterir.
Dikkat çektiği ve duyguları açığa çıkardığı için, yüz tanımanın prensiplerinden biri: “Yüzler, herhangi bir şeyden daha çok dikkat çektiği için, onları ziyaretçilerinizin odaklandığı anahtar elemanların bulunduğu yerlerde kullanabilirsiniz. Hatta daha iyisi; kullanıcınızın eylemlerini yapcağı noktaya bakan bir yüz. Bu kullanıcılarınızın, yüzün nereye baktığını merak etmelerine sebep olur.”
Yüzler Duygusal Bir Atmosfer Yaratır
Biri karşınızda esnediği zaman siz de ister istemez esnediğinizi fark etmişsinizdir.
Aslında bu durum duyguların çoğunda geçerli. Gülümseme veya sinir de aynı şekilde insandan insana yansıyabilir. Yani duygular; insandan insana geçerek geniş bir atmosfer yaratıyor. Bununla ilgili de bir çok bilimsel araştırma mevcut.
Kullanıcıların kurduğu duygusal bağlar, yüzlerin ifade ettiklerinin ötesine geçiyor ve kullanıcılara çekici gelen yüzler daha önemli hale geliyor. Çünkü bu seçimler kültür ve yaş gibi değişkenlerden etkilenebiliyor ve eğer siz de tasarımınızda yüzleri kullanacaksanız, nasıl bir kitleye hitap edeceğinizi bilmeniz lazım.
Kullanıcıların bağlılığını arttırmak için bu tekniği kullanacaksanız, kullandığınız yüzlerin, verdiğiniz servise uygun duygular içinde olduğundan emin olmalısınız. Seçimlerinizin yansıttıkları duyguların, çekiciliklerinden daha önemli olduğunu unutmayın.
Güven Verir
Organizasyonunuzla bir şekilde bağlantılı yüzler görmek, kullanıcılarınıza güven verir. Kullandığınız yüzler bunu birkaç şekilde yapabilirler.
- Kullanıcılarınız; takım fotoğraflarıyla, projenizle ilişkili insanları görebilirler.
- Kullanıcılarınız; ürününüz veya verdiğiniz hizmet ile ilişkili insanları (pozitif şekilde) görebilir.
- Kullanıcılarınız; insanların projenizle ilgili neler hissettiğini yüz ifadelerinden ve beden dillerinden çıkarabilirler. (Video kullanmak bunun için güzel bir yol olabilir.)
- Kullanıcılarınıza, projenize referans olan bir insanı gösterebilirsiniz. Bu, projenizi daha gerçek yapar.
İnsanlar web sitenizde ne kadar “gerçek” görünürlerse, kullanıcılarınız onlara o kadar güven duyar. Tanıttıkları ürünle bağlantı kuramayan ve yapmacık pozlar veren modeller, ürüne yararlarından çok zararlarının olduğunu bilmiyorlar.
Görsel Klavuz
Yüzler, duygusal bağlantı kurmaktan fazlasını yaparlar. Örneğin; görsel klavuzluk. Kullanıcılar bazen tasarımda dolaşmak için yardıma ihtiyaç duyarlar. “Nereye bakmalılar? Nereye tıklamalılar?” vs.
Ekrandaki yüzlerin bakışlarını takip ederek, kullanıcılar istedikleri elemanlara daha kolay ulaşabilirler.
Ekranda, navigasyon barlarına bakan, sağa veya sola bakarak butonları işaret eden insanlar kullanın.
İnsanlar, diğer insanları görmeyi seviyorlar. Bir şeyin parçası olmayı seviyorlar. Tasarımlarda insan yüzleri kullanma fikrinin arkasında tamamen bu düşünce yatıyor. Umarız, bize katılıyorsunuzdur ve kullanıcılarınızla aranızdaki bağları güçlendirmek için siz de bu tekniğe bir şans verirsiniz.